İTO’dan darbeye karşı ‘Olağanüstü meclis’

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu bir grup tarafından 15 Temmuz akşamı başlayan ve güvenlik güçleri ile bastırılan darbe girişimine karşı İzmir Ticaret Odası (İTO), meclisi olağanüstü gündem ile topladı. Darbeye karşı demokrasiye İzmir olarak sahip çıkılma çağrısının yapıldığı toplantıda ev sahibi İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş’ı ve HDP İzmir İl Başkanı Mahfuz Güleryüz bir araya getirdi. İzmir’in il başkanları ayrı ayrı demokrasi çağrısı yaparken darbe girişimini ve girişime kadar gelen süreçleri değerlendirdi.

“ASKERİ DARBELER, EN BÜYÜK DARBEYİ EKONOMİYE VURUYOR”

Meclis oturumunda konuşan İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, gündemi değerlendirdi.  Yaşanan olayları şaşkınlıkla izlediklerini ifade eden Demirtaş, tarihte yaşanan darbeleri özetleyerek her darbenin ülke demokrasisini ve ekonomisini geriye götürdüğünü söyledi. Yaşanan olayların ekonomiyi olumsuz etkilediğini dile getiren Demirtaş, “Türkiye’ye derin travmalar yaşatan askeri darbeler en büyük darbeyi ekonomiye vuruyor. Askeri darbeler Türkiye'yi adeta 10 yıl geriye götürüyor. Daha önceki darbelerde bunu yaşamıştık. Cuma akşamı gerçekleştirilen darbe girişimi Türk Lirasının 2008'den bu yana en hızlı düşüşünü yaşayarak dakikalar içinde 17 kuruşa yakın değer kaybetmesine neden oldu. Darbelerin faturasını toplumun her kesimi ödüyor. Darbe girişiminin piyasalara olan etkisinin yanında ülkemizin yurtdışındaki imajına da olumsuz etkileri olacak. Rusya, ABD ve İngiltere Türkiye’ye uçuşlarını durdurma kararı aldı. Bu zaten kötü giden turizmimize de negatif yansıyacak” diye konuştu.

“İNANARAK SÖYLÜYORUZ, PANİĞE GEREK YOK”

Türkiye’nin güçlü bir ekonomisinin olduğunu dile getiren Demirtaş, İTO’nun üyelerine seslenerek, “İnanarak söylüyoruz, paniğe gerek yok. Ekonomimiz güçlüdür.  2-3 milyon doların çıkması bugünkü güçlü Türkiye’yi sallamaz Darbe girişimi, kısa vadede piyasaları bozmayacaktır. Ama orta vadede olumsuz etkileri olur. Belirsizlik ortamı artış gösterirse, yatırımcılar yeni yatırımlarını erteleyebilir, tüketiciler de bir miktar frene basabilir. Gerilim azalırsa tekrar kısa vadede piyasalar toparlanacaktır. İş dünyası olarak hükümetimizin olaya ciddiyetle sarılacağı ve piyasalara güven enjekte edeceği inancındayız” şeklinde konuştu.

“15 TEMMUZ’DAN SONRA HALKIMIZI AYRIŞTIRMAYALIM”

Demirtaş, girişim sonrası siyasi partilerin ortak sesinin ülke geleceği için önemli bir gelişme olduğunu ifade ederek, “Her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Demokrasimiz 15 Temmuz’a göre bugün daha güçlü. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyetimizi her türlü tehlike ve tehditten korumak hepimizin görevidir. 15 Temmuz’dan sonra halkımızı ayrıştırmayalım. Ülkemizi kutuplaştırmayalım. Ülkemizin tek bayrağı var. Ülkemiz bir muz cumhuriyeti değildir. Ülke yönetimi silahla el değiştirmemelidir. İster beğenelim, ister beğenmeyelim, oy verelim ya da vermeyelim, mevcut iktidara karşı durmak, silahla olamaz. İTO olarak, üyelerimizi sakin olmaya, panik yapmamaya, çekingenlik içine girmeden normal iş yaşamlarına devam etmeyi öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

“MİLLETİMİZ BU GİRİŞİMİN ÜSTESİNDEN GELDİ”

Demirtaş’ın konuşması sonrası il başkanları teker teker kürsüye çıkarak darbeyi kınadı. Kürsüye ilk olarak AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican geldi. Delican, “İzmir demokrasinin kalesi olarak gerekli duyarlılığı ilk günden beri göstererek tüm ülkeye örnek oldu. Bu meclisin bizleri bir araya getirmesi birlik ve beraberliği gösterdi. İzmir’in mozaiğini göstermiş oldu.  Milletimiz bu girişimin üstesinden geldi.  Fatih’İn İstanbul’un fethiyle çağ açması gibi milletimiz yaşanan darbe girişimini engelleyerek bir çağı kapatmıştır. Darbeler artık milletimizin desteği ile kıyamete kadar kapanmıştır” ifadelerini kullandı.

“BUNLAR GÖZÜ DÖNMÜŞ İŞGALCİLER”

Darbecileri sert sözlerle eleştiren Delican, “Bunlar gözü dönmüş işgalciler. Darbeci demek bunlara az. TBMM’yi bombalayanlar, Cumhurbaşkanı ve Başkanı ortadan kaldırmaya kast edenler rejimi ortadan kaldırmak istemiştir. Türkiye ciddi bir işgalin eşiğinden dönmüştür.  Bunlar asker falan değil, ihanet çetelerinin ülkemize soktuğu işgalcilerdir. Bunların en ağır şekilde yargılanacağının kimsenin şüphesi olmasın. Bu süreçte kimse katledilmiş değil. Askerlerinin nerelerde olduğunun bilgileri var. Bu çıkan haberlere prim vermeyeceğiz. Bizler elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Bu FETÖ üyelerini söküp atacağız” şeklinde konuştu

“ZAMAN BİRLİK ZAMANI”

Delican sözlerini İTO üyeleri ve siyasi parti il başkanlarına seslenerek sonlandırdı. Delican, “Biz 15 Temmuz’dan beri Konak’tayız. İzmir’in bütün güzelliklerinin bir araya geldiği eylemlerimize bu işgalciler yargı önüne çıkana kadar devam edeceğiz. Zaman birlik zamanı. Sayın başkanımızı ve il başkanlarımızı meydanlara konuşma yapmaya davet ediyorum. Eğer darbe olsaydı ne Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde ne de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde seçilmiş bir belediye başkanı oturamayacaktı. Bundan sonra İzmirliler olarak ne yapabiliriz onu konuşalım. İzmir demokrasinin kalesi olarak duruşunu tüm Türkiye’ye gösterdi.  Bayraklarımızı evlerimize asalım, arabalarımızda bulunduralım, iş yerlerimize asalım” diye konuştu.

“AMASIZ, FAKATSIZ LANETLİYORUM”

Delican’ın ardından kürsüye CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel konuşmasını yaptı.  Yüksel, “Bu darbe bugüne kadar yaşadığı baskıya rağmen basınımızın, STK’larımızın, siyasi partilerin, emniyetin ve yurttaşlarımızın tepkisi ile püskürtülmüştür. Köşeye sıkıştırılmış kedi köpek duygusuyla TBMM’ye ve halkımıza saldıran bu darbecileri amasız fakatsız lanetliyorum” dedi.

“DARBELERİ YAŞAYAN BİR GEÇMİŞTEN GELİYORUZ”

Darbelerin Türkiye’yi yıllarca geriye götürüldüğünü söyleyen Yüksel 15 Temmuz darbe girişiminin başarılması halinde önceki darbelerden bir farkının olmayacağını ifade ederek, “Biz her 10 yılda bir darbeleri yaşayan bir geçmişten geliyoruz. Eğer bu darbe başarılı olsaydı, sonrasında yaşananları biliyoruz. Darbe başarılı olsaydı ilk çalacakları kapı asıl hedef hükümet ve sonra tüm siyasi partiler olacaktı. Seçilmişler görevlerinden alınacaktı. Her darbenin bir öncesi vardır. Darbeler genelde önceden hazırlanmıştır. Darbe önceleri Türkiye’de çok büyük sıkıntılar yaşanmıştır. 1970’lerde halk ‘darbe olsun’ deme seviyesine getirilmişti. Bu darbe başarılı olsaydı öncekilere göre çok farklı şeyler yaşanmayacaktı. Darbe olsaydı, siyasi partiler kapatılacaktı, belki başbakanlar, cumhurbaşkanları asılacaktı.  17 yaşındaki çocuklar yaşları büyültülerek asılacaktı. Düşünce, ifade özgürlüğü yok edilecekti.  Bizle bu yüzden darbeye karşı çıktık” diye konuştu.

“DARBE GİRİŞİMİNDEN DERSLER ÇIKARMAMIZ GEREKİR”

Demokrasiye neden sahip çıktıklarını söyleyen Yüksel, iktidar partisine gönderme yaptı. Yüksel,  “Demokrasi düşünce özgürlüğü demektir. Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü demektir. Bir atasözü vardır; ‘Bir musibet bin nasihatten iyidir’. Bu lanet darbe girişiminden dersler çıkarmamız gerektiğini inanıyorum. Belki bundan sonra görmeyen gözler görür; duymayan kulaklar duymaya başlar. Krizleri umarım başka şekillerde fırsata çevirmeye çalışmayız. Türkiye’nin geleceği, barışı için bu yaşananları iyi incelememiz gerekiyor” dedi.

“KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANMASIN”

Protestolarda yaşanan taşkınlıklar ve şiddet gösterilerine karşı sağduyu çağrısı yapan Yüksel, yargılama sürecinde adil davranılması çağrısı yaparak, “Girişimin bastırmasından sonra bir yargılama süreci başladı. 3 bin yargı mensubu içeri aldındı. Bu rakam yargının üçte biridir. Yargının ve askerin içinde bu kadroların nasıl bu kadar olduğunu araştırmak gerekiyor. Bu süreçte kurunun yanında yaş da yanar. Bunun ayrımını iyi yapmak gerekiyor. Anayasal düzende adil bir yargılama yapılmalıdır. Bu operasyonlar bir cadı avına dönüştürülmemelidir” diye konuştu.

“TEK KELİME İLE KORKUNÇ BİR SÜREÇ YAŞADIK”

Yüksel’in ardından kürsüye HDP İzmir İl Başkanı Mahfuz Güleryüz konuştu. Güleryüz, “Tek kelime ile korkunç bir süreç yaşadık. Darbeye hiçbir şekilde müspet bir şekilde yaklaşmak mümkün değildir.  Bu darbe neden gerçekleşti. 7 Haziran sonrası ülkemizde bir kaos süreci yaşandı. Parlamenter sistem rafa kaldırılmak istendi. Halkın iradesi kabul edilmedi. Tekrar bir seçim yaşandı. Biz bu sürecin hayra alamet olmadığını defalarca tekrarladık. Ülkenin kaosa sürüklendiğini söyledik.  Biz halkın iradesinin üstünde hiçbir güç olmaması gerektiğini iyi biliyoruz. Bu ülkenin tarihi bunu bize öğretti. Ama maalesef bu süreçte hepimiz izleyici olduk. Demokrasinin olmadığı coğrafyalarda darbelerin olduğu bir realitedir. Eğer bu süreç böyle devam ederse darbelerin yine gerçekleştirilmeye çalışacağını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“DARBELERİN ÇİLESİNİ ÇEKEN BİR PARTİNİN MENSUBUYUM”

Kürsüye son olarak MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş geldi.  Darbeyi lanetleyerek sözlerine başlayan Karataş, “1980 darbesi ülke ekonomimize ağır darbe vurmuştur. Her yapılan darbe Türk demokrasisine ve siyasi hayatına darbe vurmuştur. Darbelerin çilesini çeken bir partinin mensubuyum. Darbede o kadar aileler mağdur oldu ki, yok yere idam sehpasından Hak’ka yürüyen kardeşimiz oldu ki; bu acılar hala içimizdedir. Darbelerde işlemediği suçtan dolayı idam edilen kardeşlerimiz oldu” diye konuştu.

“HER OLUMLU ADIMA MHP OLARAK DESTEK VERECEĞİZ”

Darbe girişimini gerçekleştiren kadronun Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları sonrası boşaltılan kadrolara getirildiğini söyleyen Karataş, “Türkiye zor bir süreçten geçiyor.  Bu süreçten önce de ülkemizde sıkıntılar yaşanıyordu. Ülkemizde Allah’ın her günü şehidin geldiği, vatan evlatlarının teker teker şehit edildiğini yaşadık.  15 Temmuz darbe girişimi bu acılarımızı derinleştirmiştir. Bu darbe girişimlerinin olmaması için bu süreçte atılacak her olumlu adıma MHP olarak destek vereceğiz. Mustafa Kemal Atatürk2ün kurmuş olduğu cumhuriyeti yaşatma adına bizleri savunmaları gereken TSK mensubu komutanlarımız maalesef ordudan uzaklaştırıldı. Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarıyla uzaklaştırıldılar. Bunların yanlış olduğunu, kurunun yanında yaşın yakılmaması gerektiğini, ordunun içinde art niyetli subayların olabileceğini defalarca dile getrdik. Madem kumpas vardı, bu kumpasın uzantılarına bugüne kadar neden adım atılmadı? Kumpasta boşaltılan koltuklara kimlerin rütbe yükseltilerek getirildiğini sormak gerekir. Girişimin başındaki Akın Öztürk neden YAŞ üyesi? Bu soruların yanıtlanması gerekiyor” dedi.

“EN KÖTÜ DEMOKRASİ EN İYİ DARBEDEN İYİDİR”

Necat Karataş, “Bizler Türk milliyetçileri hiçbir zaman hiçbir tarikatla, cemaatle, örgütle yan yana olmadık. Destek olmadık. Asla da almayacağız. MHP demokrasiden ve Atatürk’ten yana olan tavrı nettir.  TBMM’de alınacak olumlu her karara destek vereceğiz. En kötü demokrasi en iyi darbeden iyidir. Bu süreçte en ağır cezanın verilmesi için elimizden gelen desteği vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.