Türkiye, zorluklara rağmen 250 milyar dolarlık ihracat elde etme yolunda olduğunu söylüyor
Ticaret Bakanı Mehmet Muş Cuma günü yaptığı açıklamada, Avrupa’da kötüleşen talebin başını çektiği küresel belirsizliklere rağmen Türkiye’nin yıl sonu ihracat hedefine ulaşma yolunda ilerlediğini söyledi.
Ülkenin en büyük pazarındaki talebin önümüzdeki dönemde daha da zayıflaması ve Türkiye’nin ticareti için ciddi bir risk oluşturması bekleniyor. Bu hafta, Türkiye’nin önemli ihracat pazarlarında talebin Ekim ayında zayıflamaya devam ettiğini gösteren veriler, karamsar görünümü teyit etti.
“Şu an itibariyle bu (2022) hedefimize ulaşacağımızı düşünüyoruz. Bu hedeften sapma söz konusu değil” dedi.
Etkinlik, Türkiye’nin önde gelen medya grubu ve Daily Sabah’ın ana şirketi Turkuvaz Media tarafından İstanbul’da düzenlendi.
Resmi verilere göre, Türkiye’nin ihracatı canlılığını korudu ve bu yılın Ocak-Ekim döneminde %15,4 artarak 209,5 milyar $’a çıkarak 10 ayın tüm zamanlarının en yüksek seviyesine ulaştı.
Türkiye, 2021’de 225 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştıktan sonra bu yıl için 250 milyar dolarlık ihracat hedefi belirledi.
Muş, 2023 ile ilgili olarak ihracatın yukarı yönlü patikada kalmasını sağlamak için “tüm enerjimizi sahaya yansıtacaklarını” söyledi.
Muş, ihracatın büyüme trendinde yavaşlama olduğunu belirterek, Türkiye’nin sevkiyatlarının neredeyse yarısının gittiği Avrupa Birliği’ndeki talebin zayıflamasına işaret etti.
Orada (Avrupa’da) istesek de istemesek de bir yavaşlama, orada bir talep düşüşü bizim ihracatımızı etkiler.
AB’ye yapılan sevkiyatlar ilk on ayda %13,5 arttı ve Türkiye blokla ticaretinde 9,7 milyar dolar fazla verdi.
Uzak pazarlar için çabalar
Muş, Türkiye’nin pazarları çeşitlendirme çabalarına vurgu yaptı ve hükümetin uzak ülkelere satışları artırma stratejisine işaret etti.
“Dünya ihracatından aldığımız pay yüzde 1 ama uzak ülke olarak belirlediğimiz ülkelerde aldığımız pay yüzde 0,25. Dolayısıyla onu aynı seviyeye çıkarmak gibi bir hedefimiz var” diye konuştu.
“Buradaki payımızı, dünyadan aldığımız pay olan ortalama yüzde 1 seviyesine çıkarmak istiyoruz. Bu da bugünkü 80 milyar dolarlık ek ihracat rakamıyla bize ihracatta artış anlamına geliyor.”
Muş, bunun zor bir süreç olduğunu belirterek, lojistik, planlama ve dağıtım kanallarıyla ilgili zorluklara işaret etti. Ancak hedef pazarlarda genişleyen geziler, fuarlar ve organizasyonlara dikkat çekti.
Uzak ülkelerdeki Türkiye ve Türk ürünleri imajının “çok olumlu” olduğunu ifade eden Muş, önümüzdeki dönemde bunlara çok yoğun bir şekilde odaklanacaklarını ve bu çalışmaların 4 ayı bulabileceğini vurguladı.
AB’nin bu dönemde ağırlığını koruyacağını ancak önümüzdeki dönemde benzer öneme sahip pazarların ortaya çıkabileceğini ifade etti.
2023’te daha da zorlu
Muş, belirsizliğin ihracat talebindeki yavaşlamayı tetikleyen ana faktör olduğunu belirterek, 2023’ün dünya için daha zorlu bir yıl olacağı uyarısında bulundu.
Bakan, “Maliyetler bir şekilde finanse ediliyor, finansal maliyetlerin büyüklüğü veya yatırım maliyetlerinin büyüklüğü bir şekilde katlanılıyor ama geleceğe dair beklentilerin, ne olacağı beklentisinin olumsuzluğu her şeyi durduruyor” dedi.
“Yani bir ülkede hiç beklemediğiniz bir anda başka bir gelişme olabilir. Dolayısıyla bu beklenti ister istemez yatırım kararlarını ve talebi inanılmaz derecede azaltıyor.”
Muş, uluslararası kuruluşların AB dahil küresel ekonomiye yönelik aşağı yönlü revizyonlarına işaret etti.
2023 yılı için ticarete yönelik büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ediyorlar. Dolayısıyla 2023 yılı dünya için 2022’den daha zor geçecek” dedi.
